Category Archives: 2009 Yılı

Osman Aslı

Ölüm Tarihi: 20 Aralık 2009

İstanbul Avcılar’da, gözaltına alınan dağıtım iznindeki bir asker, avukat görüşme odasında kendini astı. İntihar eden askerin babası, “Oğlumun ölümüyle ilgili olayın peşini bırakmayacağım. Onun intihar ettiğine inanmıyorum” dedi.

İstanbul Firuzköy’de devriye görevi yapan polis ekipleri, şüphelendikleri Osman Aslı‘yı kimlik kontrolünün ardından gözaltına alarak polis merkezine götürdü. Asker olduğunu ve dağıtım iznine geldiğini ifade eden Aslı, avukat görüşme odasında tutulurken, bölgedeki inzibat karakoluyla irtibata geçildi.

Daha sonra işlemlerini yapmak üzere görüşme odasına giren polisler, Aslı’nın pencere korniş vidasına ayakkabısının bağcığıyla kendisini astığını gördüler. Asılı bulunduğu yerden indirilen Aslı’nın öldüğü anlaşıldı. Olay yerine gelen Cumhuriyet Savcısı’nın incelemesinin ardından Aslı’nın cesedi, Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

Emniyette 9 ayrı olaya ilişkin kaydı ve 2 olaydan da arandığı belirlenen Osman Aslı’nın üzerinden 2 tüp uçucu madde çıktığı öğrenildi. Ayrıca Aslı’nın, aşık olduğu kızın kendisini terk etmesi nedeniyle son günlerde üzgün olduğu da ileri sürüldü.

‘Onun intihar ettiğine inanmıyorum’

İstanbul’un Avcılar ilçesinde gözaltına alınan ve avukat görüşme odasında kendini asarak intihar eden asker Osman Aslı’nın babası İsmet Aslı, ”Oğlumun ölümüyle ilgili olayın peşini bırakmayacağım. Onun intihar ettiğine inanmıyorum” dedi. Oğlu Osman Aslı’nın cenazesi Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verilen İsmet Aslı, çok üzgün olduğunu, yaşananları kabul edemediğini söyledi.

Zonguldak’ın Devrek ilçesinde acemiliğini tamamlayan ve Nevşehir’e dağıtımı çıkan oğlunun izne geldiği sırada gözaltına alındığını ifade eden Aslı, şöyle devam etti: ”Oğlum gözaltına alındığını telefonla öğrendim. Daha sonra Avcılar’daki polis merkezine gittiğimde oğlumun avukat görüşme odasında pencerenin korniş vidasına ayakkabısının bağcığıyla kendisini astığını ve öldüğünü öğrendim. Bir anda dünya başıma yıkıldı. Ne olduğunu anlamadım. Oğlumun intihar ettiğine inanmıyorum. Olayın peşini bırakmayacağım. Oğlumun asıl ölüm sebebinin belirlenmesi için otopsi raporunu bekliyorum. İçim yanıyor.”

Davut Yıldız

Ölüm Tarihi: 11.11.2009

Iğdır’ın Tuzluca İlçesi’nde askerlik yapan Van’lı 20 yaşındaki Davut Yıldız’ın tüfekle intihar ettiği iddia edildi. Bugün öğle saatlerinde Tuzluca Jandarma Komutanlığı’nda meydana gelen olayda Van doğumlu 6 aylık asker Davut Yıldız, kendisine zimmetli G-3 piyade tüfeğini çenesinin altına dayayarak ateşlediği ileri sürüldü.

Ağır yaralanan Davut Yıldız, kaldırıldığı Iğdır Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılmadı. Yıldız’ın cenazesi yapılacak otopsinin ardından memleketi Van’a gönderilecek.

Özcan Öztürk

Ölüm Tarihi: 23 Kasım 2009

Gölcük Donama Komutanlığı’nda görevli bir Asker intihar etti. Alınan bilgilere göre Göre Gölcük Donama Komutanlığı`nda görevli Er Özcan Öztürk intihar etti. Öztürk`ün neden intihar ettiği bilinmezken olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Aslen Ardahanlı olan Özcan Öztürk İstanbul Esenyurt`da toprağa verilecek.

Erol Bingöl

Ölüm Tarihi: 4 Ekim2009

4 Ekim tarihinde de Muş Varto doğumlu Erol Bingöl Şırnak’ın merkez Gömeç ve Güneyce köyleri arasındaki bölgede konuşlu askeri birlikte meydana gelen silah kazası sonucu öldüğü açıklandı.

Anne Bingöl: ‘Oğlum beni telefonla aradığında sürekli subayların kendisini yemek yerken, tuvalete bile giderken takip ettiklerini söylüyordu. Oğlum onların söylediği gibi kesinlikle kaza sonucu ölmedi. Devlet oğlumu öldürdü’
Şırnak 6. Motorlu Piyade Tugayı’nda görevli iken Şırnak merkeze bağlı Gömeç ve Güneyce köyleri arasındaki bölgedeki Koşullu askeri birlikte ‘silah kazası’ sonucu yaşamını yitirdiği iddia edilen Piyade Çavuş Erol Bingöl, önceki gün Varto’ya bağlı Sazlıca (Qerqerut) Köyü’nde ailesinin tepkisi üzerine askeri tören düzenlemeden toprağa verildi.

Törene gelen Muş Valisi Erdoğan Bektaş’a ve askeri yetkililere terlik atarak, tepki gösteren Piyade Çavuş Erol Bingöl’ün annesi Kudret Bingöl adalet istiyor.

Kürtçe ağıtlar yakan ve gözyaşlarına hakim olamayan anne Bingöl, oğlunun terhisine 47 gün kala öldürüldüğünü belirterek, oğlunun kendisini iki hafta önce telefonla aradığını ve ‘anne beni kesinlikle öldürecekler’ dediğini söyledi. Oğlunun daha önce askerden izine geldiğinde kendisine bir fotoğraf gösterdiğini ifade eden Bingöl ‘Oğlum Erol askerden izine geldiğinde, dağda taşlardan örülen ve sığınak gibi bir yapının içinde çektiği fotoğrafı bana gösterip, ‘ben askere gittiğimden beri beni sürekli burada tutuyorlar’ dedi. Ben de, ‘oğlum burası mezar gibi, bu senin mezarın mı olacak?’ diye sordum. O da ‘bilmiyorum beni sürekli burada tutuyorlar’ dedi. Gerçek çıktı’ diye konuştu.

Oğlunun kendisini telefonla aradığında askerde attığı her adımda takip edildiğini söylediğini kaydeden Anne Bingöl, ‘Oğlum beni telefonla aradığında sürekli subayların kendisini yemek yerken, tuvalete bile giderken takip ettiklerini söylüyordu. Oğlum onların söylediği gibi kesinlikle kaza sonucu ölmedi. Devlet oğlumu öldürdü’ diye konuştu.

Anne Bingöl, devletin hesap vermesi gerektiğini belirterek, ‘Asla çocuklarımı askere göndermeyeceğim. Dün de söyledim bugün de söylüyorum, çocuklarım bu zalim devlete askerlik yapacaklarına dağa çıksınlar. Allah bu acıyı kimseye göstermesin’ dedi. Piyade Çavuş Erol Bingöl’ün amcası Abdullah Bingöl ise Erol’un Kürt olduğu için devlet öldürdüğünü söyledi.

Güven Atay

Ölüm Tarihi: 29 Aralık 2009

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin Gazimagosa kentindeki birliğinde intihar eden muhabere er Güven Atay’ın cenazesi memleketi Elazığ’da toprağa verildi.

Atay’ın cenazesi KKTC’den önce uçakla Ankara’ya, daha sonra ambulansla Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna getirildi. Hastane morgundan ailesi ve yakınları tarafından pikapla alınan cenaze daha sonra Fevzi Çakmak Mahallesi’ndeki baba ocağına getirildi.

Atay’ın yakınları, burada tabuta sarılıp gözyaşı döktü. Daha sonra Gülmez Mezarlığı’na götürülen Atay’ın cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.

Güven Atay’ın dört ay önce askere gittiği ve herhangi bir psikolojik sorununun bulunmadığı öğrenildi.Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin Gazi Mağusa kentinde geçtiğimiz perşembe günü, birliğinde intihar eden muharebe er Güven Atay’ın ailesi, olayı mahkemeye taşımaya hazırlanıyor.

Gözü yaşlı aile, çocuklarının ölümünden şüphe duyarken, konuyla ilgili görüşlerini CİHAN muhabirine aktaran baba Taner Atay, oğlunun herhangi bir ruhsal sorununun olmadığını söyledi.

Oğlunun, izinden birliğine yeni döndüğü sırada böyle bir hadise yaşandığını kaydeden baba Atay, “Biz onu buradan sağlıklı bir şekilde askere yolladık. Hiçbir ruhsal problemi yoktu ama geçtiğimiz perşembe günü bize ‘oğlunuz intihar etti’ haberini ulaştırdılar. Ölümü hakkında şüphe duyduk. Çünkü atış alanında hedef talimi yaparken intihar etmiş olamaz.” dedi.

Oğlunun intihar edebileceğine ihtimal vermeyen baba Atay, konuyu komutanlara sorduğunu ifade etti. Atay, “Atış alanında bir asker nasıl intihar eder. Bahsettikleri bu atış alanında askerlerin başında refakatçi olur. Oğlumun başında onu engelleyecek kimse yok muydu?”

Bu soruları komutana yönelttiğini vurgulayan Atay, komutanla diyalogunu şu şekilde aktardı: “Sorularım karşında komutan, koştuktan sonra mevziiye yaslanıp atış yapıldığını, dolayısıyla o uygulamada askerin yanında birisinin bulunmadığını söyledi. Biz de bu durumdan şüphe duyduk.”

İçindeki kuşkuları ifade etmekte zorlandığını belirten Atay, cenazeyi almak için Ankara’ya gittiklerinde bir avukatla görüştüklerini ve olayla alakalı raporların gelmesini beklediklerini söyledi. Baba Taner Atay, olayın aydınlığa kavuşması için gereken bütün çabayı göstereceğini sözlerine ekledi.

Orhan Mutlu

Ölüm Tarihi: 29 Ekim 2009

Trabzon 48`inci Motorlu Piyade Tugayı Komutanlığı Boztepe Askeri Kışlası`nda askerliğini yapan Diyarbakır nüfusuna kayıtlı 21 yaşındaki Orhan Mutlu`nun ölümü konuyu yeniden gündeme taşıdı. Mutlu`nun ölümü de ifadelere intihar olarak yansıdı. Silahını göğsüne ateşleyerek `intihar ettiği` öne sürülen Diyarbakırlı genç kaldırıldığı hastanede  yaşamını yitirdi. Bu ölümle ilgili de soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Mutlu`nun göğüs bölgesinden ve yakın mesafeden tek mermi ile intihar ettiği öne sürülüyor. Bugüne kadar askerde kötü muamele, işkence, hakaret, ağır cezalandırmalar, cezalandırma sırasında ölüm, şüpheli ölüm, yapılan uygulama sonucu askerlerin psikolojik travma geçirmesi gibi olaylar bir çok kez gündeme gelmiş olmasına rağmen TSK’dan ikna edici açıklamalar gelmedi. Yaşanan ölüm ve diğer olaylara ilişkin her defasında gerekli soruşturmanın başlatıldığı açıklamalarının ardından `kaza` ya da `intihar` sonucuna varılarak dosyalar kapatılırken çocukları ölen bir çok aile `intihar değil, öldürüldü` iddialarında bulundu. Aileler insan hakları kuruluşlarına yaptıkları bir çok başvuruda ölümlere ilişkin kendilerine otopsi raporlarının verilmediğini ve yeniden otopsi yapılması taleplerinin de reddedildiğini söylediler.

Askeri Kışla’da piyade er Orhan Mutlu, nöbet sırasında kendi tüfeğiyle intihar etti.

Trabzon 48’inci Motorlu Piyade Tugayı Komutanlığı Boztepe Askeri Kışlası’nda piyade er Orhan Mutlu, nöbet sırasında kendi tüfeğiyle intihar etti.

Olay dün gece geç saatlerde meydana geldi.

Boztepe Askeri Kışlası’nda nöbet tutulan bölgelerden birinden silah sesi gelmesi üzerine, nöbet alanına giden askerler, Diyarbakır nüfusuna kayıtlı 21 yaşındaki piyade er Orhan Mutlu’yu göğsünden vurulmuş halde buldu.

Ağır yaralı olarak Trabzon Ahi Evren Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi’ne kaldırılan 4 aylık asker Mutlu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Dün akşam nöbet sırasında göğsünden vurulmuş olarak bulunan piyade er Orhan Mutlu’nun cesedi Adli Tıp Kurumu’nda incelendi.

Göğüs bölgesinden ve çok yakın mesafeden tek mermi yarası aldığı öğrenilen er Orhan Mutlu’nun tüfeği göğsüne dayayarak tetiği çektiği ve intihar ettiği belirlendi.

Orhan Mutlu’nun cenazesi Diyarbakır’a gönderilecek

Sedat Horuz

Ölüm Tarihi: 2009

Şırnak’ta 9 aylık asker olan 21 yaşındaki piyade er Sedat Horoz yaşamını yitirdi. Askeri yetkililer, bir kez daha “intihar” açıklaması yaptı. Zeki Horuz, oğlunun intihar ettiğine binde bir bile ihtimal vermediğini söyledi. Olayla ilgili kimsenin kendilerine bilgi vermediğini aktaran baba Horoz, “Oğlumun cinayete kurban gittiğini biliyorum. İntihar etti diye iftira atılıyor. Bu konuda hiç bir delil yok. Daha bir ay önce büyük oğlum Aydın’ın düğününe gelmişti. Hayat dolu biriydi” dedi. Oğlunun şüpheli ölümünün ardından yaklaşık bir gün sonra kendilerine haber verildiğini aktaran Horuz, “Geliyoruz oğlumuzun cenazesini göreceğiz dememize rağmen onu bir paket gibi önce Diyarbakır’a ardından da Adana Askeri Hastanesi’ne gönderildi. Oğlumun bir sorunu varsa bana bildirilmesi lazımdı.” dedi.

Olayın nasıl olduğunun kesinlikle bildirilmediğini otopsi sonucunu beklemelerinin söylendiğini ifade edene acılı baba, “Ortadaki deliller binde bir dahi intihar olasılığını göstermezken verilen karar oğlumu ikinci kez öldürmüştür. Maddi ve manevi olarak neye mal olursa olsun haklarımızı arayacağım. Oğlumun şehit edildiğini ispatladığımda şehitliğin maddi kazançlarını kabul etmeyeceğim. Oğlunuz intihar etti demeleri evlatlarımızın ölümünden acı geliyor. Çatışmada ölmesi başka, intihar süsü verilerek ölüm nedenleri gizlenmesi başka.” dedi.

Ailenin avukatı Kemal Derin ise Horuz’un ölümüyle ilgili hiçbir detaylı bilginin kendilerine verilmediğini, bu durumun da şüphelerini artırdığını anlattı. İntihara ilişkin hiçbir delilin olmadığını vurgulayan Derin, kendilerine, ”Sedat’ın kendini vurduğu dışında hiçbir şeyin söylenmediğini, otopsi tutanağının aileye gönderilmemesinin olayın intihar olmadığı yönündeki şüpheleri doğruladığını ileri sürdü. Otopsi tutanağına ulaşmak için gösterdikleri çabanın bürokrasi öne sürülerek engellendiğini savunan Derin, tutanağın aileye en kısa sürede ulaştırılmasını istedi.

Olayın nasıl olduğunun kesinlikle bildirilmediğini otopsi sonucunu beklemelerinin söylendiğini ifade edene acılı baba, “Ortadaki deliller binde bir dahi intihar olasılığını göstermezken verilen karar oğlumu ikinci kez öldürmüştür. Maddi ve manevi olarak neye mal olursa olsun haklarımızı arayacağım. Oğlumun şehit edildiğini ispatladığımda şehitliğin maddi kazançlarını kabul etmeyeceğim. Oğlunuz intihar etti demeleri evlatlarımızın ölümünden acı geliyor. Çatışmada ölmesi başka, intihar süsü verilerek ölüm nedenleri gizlenmesi başka.” dedi.

Ailenin avukatı Kemal Derin ise Horuz’un ölümüyle ilgili hiçbir detaylı bilginin kendilerine verilmediğini, bu durumun da şüphelerini artırdığını anlattı. İntihara ilişkin hiçbir delilin olmadığını vurgulayan Derin, kendilerine, ”Sedat’ın kendini vurduğu dışında hiçbir şeyin söylenmediğini, otopsi tutanağının aileye gönderilmemesinin olayın intihar olmadığı yönündeki şüpheleri doğruladığını ileri sürdü. Otopsi tutanağına ulaşmak için gösterdikleri çabanın bürokrasi öne sürülerek engellendiğini savunan Derin, tutanağın aileye en kısa sürede ulaştırılmasını istedi.

Hayri Kamalak da kendi oğlunun da intihar ettiğinin söylendiğini, hukuksal mücadelelerine devam edeceklerini, bir sonuç alamadıkları takdirde konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğini vurguladı.

Şakir Bağış

Ölüm Tarihi: 8 Aralık 2009

Dersim’in Ovacık İlçesi’nde kısa dönem askerlik yapan Şakir Bağış (25) adlı gencin bölüğünde intihar ettiği iddia edildi. Siirt nüfusuna kayıtlı Bağış’ın ailesinin Hatay’da yaşadığı ve yaklaşık iki saat önce jandarma tarafından Bağış’ın ağabeyi olan Hüseyin Bağış’a ‘Oğlunuz nöbetten döndükten sonra kendi silahıyla intihar etmiştir. Yarın gelip cenazenizi alın’ denildiği öğrenildi. Bağış’ın cenazesi Elazığ Devlet Hastanesi Morguna götürülüyor.

Kıyas Demir

Ölüm Tarihi: 03 Ekim 2009,

Düziçi ilçesi İlçe Jandarma Komutanlığında vatani görevini yaparken silahıyla intihara kalkışan asker hayatını kaybetti.

Düziçi İlçe Jandarma Komutanlığında askerliğini yaparken intihara kalkışan 21 yaşındaki jandarma onbaşı Kıyas Demir sabaha karşı nizamiye nöbeti sırasında çenesinin altına koyduğu silahının tetiğini çekerek kendisini yaraladı. Ağır yaralanan Jandarma onbaşı Ç.,  ilk önce Askeri Ambulans ile Düziçi Devlet Hastanesine buradan da Osmaniye Devlet Hastanesine sevk edildi, Osmaniye Devlet Hastanesinden de ambulans helikopter ile Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesine kaldırılan yaralı er, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

Burhan Güzelaydın

Ölüm Tarihi: 07 Nisan 2009

Ağrı doğumlu. Yüksekova’nın İran sınırındaki Çobanpınar Köyü’nde bulunan karakolda askerliğini yaptığı sırada kurşunla intihar ettiği iddia edilen Ağrı Patnos doğumlu Burhan Güzelaydın’ın ailesi cenazelerini almak üzere Hakkari’ye geldi. Hastaneye giderek cenazeye bakmak isteyen Güzelaydın ailesinin cenazeye bakmasına yetkililer tarafından izin verilmedi. Cenazeye bakamayan aile çocuklarının intihar etmediğini ve öldürüldüğünden şüphelendiklerini belirterek, İHD Hakkari Şubesi’ne başvurdu. 13
aydır askerlik yapan er Güzeladıy’ın babası Mehmet Şirin Güzelaydın,oğ lunun kesinlikle intihar etmediğini söyledi.Cenazelerin dahi kendilerine göstermediğini belirten baba Güzelaydın, oğlunun ölümüne intihar süsü verildiğinde şüphelendiğini dile getirdi.
Oğlunun daha önce bölük komutanı tarafından sık sık ölümle tehdit ettiğini de aktaran baba Güzelaydın,’Burhan kendisini öldürecek biri değildir.Askerliğine sadece 2 ay kalmıştı bitmesine daha önce defalarca telefonda bize bölük komutanın kendisini ölümle tehdit ettiğini ve kendisinin can güvenliğinin olmadığı belirtmiştir. Operasyonlara götürülüyordu,ama silah verilmiyordu. Silahsız olarak operasyonlara götürülüyordu.Silahsız olan birinin silahla intihar etmesi mümkün değildir. Ben bu olayın peşini bırakmayacağım. Benim oğlum öldürülmüştür’dedi.

“Otopsi raporunda, Burhan Güzelaydın’ın omzundan ateşli silahla yaralandığı ancak bu yaralanmanın öldürücü boyutta olmadığı,sol göğüs boşluğunda 7 adet kaburganın kült travmaya (sert bir cisimle darp)bağlı olarak hasar gördüğü,sol elinde tırnak izine uyan kesik,üst dudakta morluk, sağ kaş
üstünde yarık,sağ kolda, darp izine bağlı morluklar tespit edildiği ifadelerine yer verilirken, ölüm nedeninin aldığı darbeler sonucu iç organlarında meydana gelen hasar nedeniyle solunumunun durmasıyla meydana geldiği tespiti yapılırken,Hakkâri Valiliği ise ‘Er Güzelaydın ’ın kendisini askerliğe
elverişsiz hale getirmek için vurduğunu savundu.”

Güzelaydın Ailesi’nin Avukatı Cemal Demir,alınan otopsi raporu ile bir ilke imza atıldığını belirterek, ailenin yaptığı başvurunun ardından Hakkari Devlet Hastanesi’ni aradıklarını ve hastane yetkililerinin ‘şüpheli ölüm’beyanı üzerine olayın takipçisi olduklarını da dile getirdiklerini söyledi. Av.Demir, otopsi raporuyla Güzelaydın’ın bölük içerisinde önce işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığını ardından ise öldürüldüğünün ortaya çıktığını belirtti.

Volkan Kamalak

Ölüm Tarihi: 7 Eylül 2009

İstanbul’da acemi birliğini tamamladıktan sonra usta birliği görevi olarak Ağrı’nın Eleşkirt ilçesine giden 1989/3 tertip Piyade Er Volkan Kamalak, 3 Eylül günü 2. Piyade Mekanize Taburu, 1. Mekanize Bölüğü’nde poligonda atış eğitimi yaparken intihar etti denildi.

İstanbul’daki acemi birliği eğitiminin ardından Ağrı’nın Eleşkirt ilçesindeki 2. Piyade Mekanize Taburu, 1. Mekanize Bölüğü’ne giden er Volkan Kamalak’ın atış eğitimi sırasında intihar ettiği belirtilmiş, cenazesi 7 Eylül 2009 tarihinde Adana’daki Buruk Mezarlığında toprağa verilmişti.

Genelkurmay Başkanlığı Hukuk Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, 11 Eylül 2009 tarihindeki, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında, olayın 4 Eylül 2009 günü 200 metre atış alanı içinde meydana geldiğini belirtmiş, 89’a 2 tertip erlerin atış eğitimi sırasında, atış alanında şehit olan asker Volkan Kamalak’ın, silahı ile kendisini çene altından vurmak suretiyle vefat ettiğini bildirmişti.

Çubuklu, Ağrı Askeri Savcılığı tarafından olaya derhal müdahale edildiğini, halen soruşturmanın devam ettiğini bildirmişti.

İbrahim Öztürk, İbrahim Yaman, Ali Osman Altın, Mesut Bulut

Ölüm Tarihi: 17 Ağustos 2009

Elazığ’da Koçyiğitler Taburu’nda 17 Ağustos günü bir patlama meydana geldi ve 4 asker yaşamını yitirdi. Patlamayla ilgili yapılan resmi açıklama, “nöbet tutan er İbrahim Öztürk’ün elindeki bombanın kazara patlaması nedeniyle kendisi ve yanındaki arkadaşları İbrahim Yaman, Ali Osman Altın ve Mesut Bulut‘un ‘şehit’ olduğu” şeklindeydi. Ölen askerler “şehit” ilan edildi. Ancak askerlerin ölümünden komutanları TeğmenMehmet Tümer’in sorumlu olduğu ortaya çıktı. Teğmenin Nöbette uyuyan İbrahim Öztürk’e ceza olarak pimi çekilmiş el bombası vermesi ve bombanın patlamasıyla 4 erin yaşamını yitirdiği anlaşıldı.  Olayın basında deşifre olmasının ardından teğmen hakkında soruşturma açıldı, 9 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Olayı örtbas edenler hakkında ise soruşturma açılmadı. Olaya ilişkin yine `kaza` açıklamaları yapılmış ardından kaza değil cezalandırma olduğu ortaya çıkmıştı.

Hüsamettin Kasım

Ölüm Tarihi: 18 Eylül 2009

Mardin`li Hüsamettin Kasım’ın Maltepe Askeri Hastane’sinde de intihar ettiği iddia edildi.

Ahmet Solgun

14 Eylül 2009

Yüksekova`da Uzman Çavuş Ahmet Solgun’un kaza sonucu öldüğü bildirildi.

Ramazan Oruç

Ölüm Tarihi: 26 Ağustos 2009

Yüksekova`da Ramazan Oruç adlı askerin intihar ettiği iddia edildi.

ismi belirlenemeyen dört asker

Ölüm Tarihi: 18 Ağustos 2009

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde kaza sonucu meydana geldiği iddia edilen mühimmat patlamasında 4 asker yaşamını yitirdi.

Yücel Özyer

DİYARBAKIR’ın Dicle İlçesi’ndeki birliğinde vatani görevini yapan 20 yaşındaki piyade komando er Yücel Özyer, nöbet tutarken girdiği bunalım sonucu tüfeğiyle başına bir el ateş ederek yaşamına son verdi.

Özyer’inin ölüm haberi, Ordu’daki ailesini yasa boğdu. Özyer’in önceden gönderdiği “Canım ailem, sizleri çok özledim” yazılı fotoğrafı ise taziye ziyaretine gelen herkese duygu dolu anlar yaşattı.

Ordu’nun Perşembe İlçesi İmeçli Köyü’nde oturan 9 çocuklu 57 yaşındaki Adil ve 47 yaşındaki Güllü Özyer’in oğlu Yücel Özyer’in terhisine 3 ay kala intihar etmesi ailesini şoka soktu. Gözyaşlarına boğulan gözü yaşlı anne Güllü Özyer, “Yavrum, Yücelim. Allahım yardım et ne olursun. Bize güç kuvvet ver Allahım” diyerek ölen oğlunun arkasından ağıt yaktı. Fenalık geçiren babaya da sağlık ekipleri müdahale etti. Er Yücel Özyer’in intiharından bir gün önce annesi Güllü Özyer ile telefonla konuşup, kendilerini ve köyünü özlediğini söylediği öğrenildi.

Sait Özdemir

Ölüm Tarihi: 7 Temmuz 2008 veya 2009

Yalova’da askerlik yaptığı sırada intihar ettiği iddia edilen Batman nüfusuna kayıtlı Sait Özdemir’in ailesi cenazede 6 kurşun izi tespit ettiklerini açıkladılar.

Davut Yıldırım

Ölüm Tarihi: 20 Temmuz 2009

Lefkoşa’ya bağlı Göneyli 2. tabur 4. bölükte askerlik yapan Muş Vartolu Davut Yıldırım’ın intihar ettiği iddia edildi. Bütün engellemelere rağmen cesedi gören ağabeyi Cevdet Yıldırım, kardeşinin kafasının ezilerek öldürüldüğünü iddia ederken, Yıldırım Ailesi, çocuklarının ölümünün aydınlatılması için İHD Muş Şubesi’ne başvurdu.

Mustafa Bozdoğan

Ölüm Tarihi: 12 Haziran 2009

Van Asayiş Kolordu Komutanlığı emrinde görev yapan Er  Mustafa Bozdoğan’ın kaza sonucu yaşamını yitirdiği açıklandı.