Category Archives: 2007

Musa Güdük

Ölüm Tarihi: 29 KASIM 2007
MERSİN doğumlu.  Şemdinli İlçesi’nde ise Komando Er Musa Güdük, görev yaptığı karakolda kaza kurşunu ile yaşamını yitirdi.

FEHİM YAVAŞ

Ölüm Tarihi: 29 KASIM 2007
Yüksekova 21’inci Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı’nda dün gece çevre nöbeti tutan Bilecikli Komando Er Fehim Yavaş, telsiz anonslarına cevap vermedi. Bunun üzerine nöbet yerine giden devriyeler, askeri nöbet yerinde kanlar içinde buldu. Hemen Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Komando Er Fehim Yavaş’ın göğsüne aldığı mermi ile öldüğü anlaşıldı. Komando Er Fehim Yavaş’ın neden öldüğünün tesbit edilmesi için soruşturma başlatıldı.

Hüseyin Gıllım

Ölüm Tarihi: 15 Ekim 2007

Hüseyin Gıllım (İzmir) İzmir’in Buca İlçesi’nde askerden izinliyken çok miktarda ilaç içerek yaşamına son verdi.

Tayfun D.

Ölüm Tarihi: 11 Mayıs 2007

Tayfun D. (Bala) Giresun’daki birliğine teslim edilmek üzere Çubuk İlçe Jandarma Komutanlığında tutulurken gece kendini astı.

Ökkes Onaylı

Ölüm Tarihi: 25 MAYIS 2007

Ökkes Onaylı (Osmaniye) Harabekışla Hudut Takım Komutanlığı’nda keşif ve gözetleme sırasında ‘kaza kurşunuyla’ yaşamını yitirdi.

Vedat Turgay

Ölüm Tarihi: 18 Nisan 2007

Vedat Turgay (Mardin-Kızıltepe) firara kalkıştığı gerekçesiyle askerler tarafından öldürüldü.

Askerin ağabeyi Ahmet Turgay, kardeşinin kaçmaya kalktığı iddia edilen pencereyi gördüklerini ve o yerden kaçmanın imkansız olduğunu belirterek, “Kardeşimiz iri biriydi. O pencereden geçmesi mümkün değildi. Kaçtı diyelim, kafasına nişan alarak öldürmek mi gerekiyordu” dedi.Ahmet Turgay, 2001 yılında Kütahya’da 45 gün askerlik yaptıktan sonra firar ettiğini söyledi. Turgay, “2001’de Askere gitmeden önce bir kızı seviyordu. Kardeşim askerdeyken, kız telefon açarak, ‘Amcamın oğlu beni istiyor’ demiş. Kardeşim de firar ederek gelip kızı kaçırdı. Kardeşim 6 yıl firarda kaldı. 2 çocuğu oldu. Kamyon şoförüydü” dedi. Bir kaç ay önce Mersin’e giderken asker kaçağı olduğu gerekçesiyle kardeşinin yakalandığını söyleyen ağabey, Adana Askeri Cezaevi’ne konulduğunu ve orada sürekli görüştüklerini söyledi. Turgay, kardeşinin yaklaşık 20 gün civarında Adana’da kaldıktan sonra Eskişehir Askeri Cezaevi’ne gönderildiğini belirtti. Turgay, firar ettiği birliğin Kütahya’da olmasından dolayı kardeşinin Eskişehir’e götürüldüğünü, en son kardeşi ile 18 Nisan akşamı görüştüklerini söyledi. Kardeşinin 18 Nisan akşamı telefon açarak, “Haberiniz olsun beni Eskişehir’e getiriyorlar. Perşembe günü açık görüşümüz var çocuklarımı al getir göreyim” dediğini belirten Turgay, o konuşmanın üzerinden 4 gün kardeşinden haber alamadıklarını ifade etti. Kardeşinden haber gelemeyince tedirgin olduklarını kaydeden Turgay, “Kardeşime ulaşabileceğimiz bir telefon da yok. Eskişehir ile Ankara arasında 18 Nisan 2007 tarihinde Bademli Dinlenme Tesisi’nde mola veren otobüsten kardeşim ve askerler inerek ihtiyaç gidermek istemiş. Onların anlattığına göre kardeşim tuvalete giderken zincirli elleri de çözülmüş. Kardeşim tuvaletin küçük penceresinden kaçmış. Kardeşim kaçarken kafasına kurşun sıkılarak öldürüldü”
dedi.Kardeşinin öldürüldüğü tesislerin arkasındaki tarlayı dolaştıklarını ifade eden Turgay, sürülmüş tarlada herhangi bir boğuşma izine rastlamadıklarını, sadece duvarda kan olduğunu, bir de olay yerinde 7 adet boş kovan bulduklarını, kovanların ayrı ayrı silahlardan çıktığını söyledi.Turgay, askeri ambulans istediklerini, ancak verilmediğini belirtirken, cenazenin yıkanmasını dahi kendilerinin yaptığını vurguladı. Kardeşinin cesedini almak için 2 bin 800 YTL senet imzalayarak hastaneye vermek zorunda kaldıklarını ifade eden Turgay, “Kardeşim askerdi, asker öldürdü, askeri hastaneye kaldırılıyor. Ama bütün masrafları karşılığında sent imzalattılar. Kardeşim özellikle mi vuruldu” diye sordu.Ağıtlarıyla duygularını dile getirmeye çalışan Anne Ayşe Turgay ise, “Devlete askerlik yapanları öldüreceklerse
çocuklarımızı askere göndermeyeceğiz. Yüreğimizi yaktılar, kanı yerde kalmasın, suçlular cezasını çeksin. Olay nasıl oluşmuş gerçek yanlarıyla ortaya çıkarılsın. Neden oğlumu öldürdüler? suçu neydi? Ne hakkınız vardı oğlumu öldürdünüz?”

Serdar Akçe

Ölüm Tarihi: 31 Aralık 2007

Mardin’in Midyat İlçesi askerlik şubesi önünde nöbet tutan er Serdar Akçe, silahıyla kendini vurarak yaşamına son verdiği ileri sürüldü.

Arif Çınar

Ölüm Tarihi: 29 Kasım 2007

Van’ın Başkale İlçesi Akçalı Köyü Jandarma Karakolu’nda askerlik yapan 8 aylık jandarma çavuş Arif Çınar, elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdi. Çınar, memleketi Sivas’ın Yıldızeli İlçesi Yavu Beldesi’nde toprağa verildi.

Fehim Yavaş

Ölüm Tarihi: 29 Kasım 2007

Yüksekova 21’inci Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı’nda gece çevre nöbeti tutan Komando Er Fehim Yavaş, telsiz anonslarına cevap vermedi. Bunun üzerine nöbet yerine giden devriyeler, askeri nöbet yerinde kanlar içinde buldu. Komando Er Fehim Yavaş’ın göğsüne aldığı mermi ile öldüğü anlaşıldı.

Musa Güdük

Ölüm Tarihi: 29 Kasım 2007

Şemdinli İlçesi’nde ise Komando Er Musa Güdük, görev yaptığı karakolda elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Bir diğer iddia ise görev yaptığı karakolda ‘kaza kurşunu’ ile yaşamını yitirdi.

Mersin’li.

Mehmet Nuri Bakıcı ve Mehmet Nuri Doğan

Ölüm Tarihi: 22 Kasım 2007

Şırnak Namaz Dağı bölgesinde ‘kazayla el bombası’ patladı. Patlama sonucu Adana Karaisalı nüfusuna kayıtlı Piyade Çavuş Mehmet Nuri Bakıcı ile Mardin Dargeçit nüfusuna kayıtlı Piyade er Mehmet Nuri Doğan yaşamını yitirdi.

Mehmet Nuri Doğan’ın kazayla el bombasının patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Gece evlerine gelen askeri görevlinin kendilerine “Oğlunuz Şırnak’ta şehit oldu. Başınız sağolsun” dediğini anlatan Baba Doğan, “Daha sonra kendisinin cep telefonunu aradım. Sürekli çalıyor ama cevap vermiyor. Normalde aradığımızda cevap veriyordu. Bir hafta önce görüştük bize Patnos’ta olduğunu söyledi.” şeklinde
konuştu. Mardin’in Midyat ilçesinden Adana’ya göç eden Doğan ailesinin bir diğer ferdi Muhlis Doğan ise ağabeyinin şehit olup olmadığı ile ilgili resmi açıklama yapılmamasının acılarını daha da artırdığını söyledi. Sabaha kadar televizyonda haberleri izlediklerini ve internet sitelerinden araştırma yaptıklarını kaydeden kardeş Doğan, “Askerliğinin bitimine 2 ay 9 gün kalmıştı.” diye konuştu.

Sezer Altun

Ölüm Tarihi: 22 Kasım 2007

Kuzey Irak’taki Bamerni Üs Bölgesi’nde nöbet görevini icra eden Piyade Er Sezer Altun meydana gelen silah kazası sonucu yaşamını yitirdi.

Abdulrakip Abıka

Ölüm Tarihi: 16 Ekim 2007

Abdulrakip Abıka’ya, Mardin’de askerlik yaparken nöbet değişimi sırasında kaza kurşunu isabet ettiği açıklandı. Abıka olay yerinde öldü. Maraş’lı.

Emrah Şahin

Ölüm Tarihi: 15 Ekim 2007

Kırşehir’in Mucur ilçesine bağlı Kızılağıl köyü nüfusuna kayıtlı Deniz Teğmeni Emrah Şahin, Balıkesir’in Erdek ilçesindeki Mayın Filosu Komutanlığı’nda deniz teğmeni olarak görev yaptığı sırada ateşli silahtan çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Baba Sezai Şahin, “Oğlum ilk görev yeri olan gemide nöbet tuttuktan 10 dakika sonra alnından vurulmuş vaziyette yaralı bulundu” açıklaması yapmıştı.

Erdal Arslan

Ölüm Tarihi: 11 Ekim 2007

Erdal Arslan, askerlik yaptığı Kars Merkez Jandarma Komutanlığı’na bağlı Boğatepe Karakolu’nda yaşamını yitirdi. Askeri yetkililer, Mardin Nusaybin doğumlu Arslan’ın görev esnasında kendisini G3 piyade tüfeğiyle vurarak intihar ettiğini bildirdi. Arslan’ın babası Abdullatif Arslan ise, olayın infaz olduğunu belirterek karakol yetkililerini suçladı.

Baba Arslan, oğlunun kendisini sırtından
vurarak intihar etmesinin mümkün olmadığına dikkat çekerek, ‘Oğlum açıkça arkadan
vurularak öldürülmüş’ dedi.
Boğatepe Karakolu’nda görev yapan jandarma er Erdal Arslan’ın 11 Ekim 2007
tarihinde görev esnasında kendisini G3 piyade tüfeğiyle vurarak intihar ettiği iddia
edildi. Askeri yetkililer Arslan Ailesi’ne çocuklarının intihar ettiğini iddia ederken,
Erdal Arslan’ın babası Abdullatif Arslan, oğlunun öldürüldüğünü söyledi. Oğlunun
intihar etmesi için bir neden bulunmadığını belirten baba Arslan, oğluyla ölümünden
iki gün önce konuştuğunu aktararak, şu bilgileri verdi: ‘Oğlumla olaydan iki gün önce
telefonda konuştum, kendisinin çok iyi olduğunu ve hiçbir sorunu olmadığını söyledi.
Şimdi benim oğlum durup dururken kendisini niye vursun? Neden kendisini sırtından
vursun. Halen anlamış değilim. Oğlumun cenazesi eski bir minibüsle Nusaybin’e
getirildi. Oğlumun cenazesini eski bir tabut ve kiralanmış eski bir minibüsle
Trabzon’dan buraya kadar getirdiler. Yanında biri rütbeli olmak üzere üç tane de asker
vardı. Oğlumun cenazesini teslim edip gittiler. Bize hiçbir şey demediler. Oğlumu bir
ambulansla getiremez miydiler?’ Erdal Arslan’ın akrabası Mehmet Salih Deniz ise,
‘Sırtından sol omzun altından ateş edildiğini ve merminin sağ göğüs kenarından
çaprazlama dışarı çıktığını görüyoruz. Erdal intihar etmemiş, sırtından vurularak
öldürülmüş’ dedi.
Trabzon Adli Tıp Kurumu tarafından verilen otopsi raporunu değerlendiren
ismini vermek istemeyen uzman bir doktor, raporun eksik ve yanlış olduğunu
belirttti. Uzman doktor, ‘Göğüs önde ortada stemum üzerinde 2.3 cm çapında
yuvarlak tüfek namlu ucundaki alev gizleyenlerin izini içeren ateşli silah giriş
deliği, sırtta sol skapula alt bölümde 1.2 cm ebatında çıkış deliği bulunduğu
görüldü şeklinde yazılmış. Ancak kaç metreden olduğu vurgulanmamış. Kaldı
ki raporda yazılı olan merminin giriş ve çıkış yönleri ve ebatlarında ciddi bir
çelişki vardır. Bu tür olaylarda ateşli silah giriş deliği küçük, çıkış deliği ise
ondan çok daha büyük olur. Ancak verilen raporda bunun tam tersi olmuş,
giriş deliği 2.3 cm, çıkış deliği ise 1.2 cm denmiş. Bu kesinlikle mümkün değil.
Buradan anlaşıldığı üzere şahsın arkadan vurulduğunu görüyoruz. Şunun da
altını çizelim eğer sıfır mesafeden vurulmuş olsaydı çıkış deliği çok daha
büyük olurdu, buradan da görülüyor ki mesafe sıfır değil’ diyerek olayın intihar olmadığına dikkat çekti.

Mehmet Meral

Ölüm Tarihi: 24 Temmuz 2007

Tezkeresine 1 ay kalan Mehmet Meral, Diyarbakır’a cephane getirmek için gitti. Göreve 8 araçla konvoy eşliginde gidilirken, görev dönüşünde, Bitlis’in Ahlat ilçesinde bindikleri aracın lastiği patladı. Araç komutanı ve şoför lastiği değiştirirken Mehmet Meral de diger silah arkadaslarıyla cephane dolu aracın etrafında nöbet tutuyorlardı. O esnada asker arkadaslarından birinin silahı kaza ile patladı ve kurşun Mehmet Meral’e isabet etti. Mehmet Meral olay yerinde öldü.

Ömer Dirik

Ölüm Tarihi: 22 Temmuz 2008

Şırnak’ta Maden Tabur Komutanlığı’nda görevli İzmir nüfusuna kayıtlı Ömer Dirik adlı askerin elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdiği öne sürüldü.

Ali Mayda

Ölüm Tarihi: 24 Haziran 2007

Kayseri 12. Askeri Hava Üssü’nde askerlik yapan Ali Mayda, nöbet sonrası silahını teslim etmek için diğer nöbetçi askerlerle birlikte askeri araca bindi. Silahı dinlenmek için iki bacağını arasına aldı. Silahı ateş alınca Mayda hayatını kaybetti. Askeri Savcılık, her iki koşulda da ölümün Mayda’nın kusurundan kaynaklandığı görüşüyle dosyayı kapatırken, ölüme neden olan kurşunun parasının tahsilinin gerektiğine hükmetti. Savcılık, Kayseri Muhakemat Müdürlüğü’ne, çocuklarının ölümüne neden olan 1 YTL 75 YKr’lik kurşunun parasının Mayda’nın ailesinden tahsili için yazı gönderdi. Aile, İdare Mahkemesi’nde iyi silah kullanamayan Mayda’nın silah verilerek nöbete gönderilmesi nedeniyle tazminat davası açtı.

Serkan T

Ölüm Tarihi: 28 Mayıs 2007

Aydın’ın Çine ilçesi Jandarma Komutanlığında, nöbet tutan G.Ş. ile Serkan T’nin sohbet ettiği sırada G.Ş’nin emniyeti açık unutulan tüfeğinin ateş alması Serkan T vuruldu. Serkan T, olay yerinde hayatını kaybetti. Jandarma yetkilileri, ölen Serkan T’nin, İzmir nüfusuna kayıtlı olduğunu söylediler.

Ökkeş Onaylı

Ölüm Tarihi: 25 Mayıs 2007

Van’ın Özalp ilçesinde bulunan Harabekışla 6. Hudut Takım Komutanlığı’nda görevli tankçı er 21 yaşındaki Ökkeş Onaylı, akşam sınır bölgesinde keşif ve gözetleme faaliyeti sırasında bir arkadaşının tüfeğinden çıkan kaza kurşunuyla yaşamını yitirdi. Onaylı, Osmaniye’nin Düziçi İlçesinde düzenlenen törenle toprağa verildi.