Category Archives: 2010 Yılı

Caner Bahar

Semih Tekke

Ölüm Tarihi: 05. 09. 2010

Urfa’nın Viranşehir ilçesinde askerliğini yapan bir gencin intihar ettiği ileri sürüldü.

Edinilen bilgiye göre, Demirci Jandarma Karakolu’nda askerliğini yapan Jandarma Piyade Er Semih Tekke (21), nöbet tuttuğu kulübede G-3 piyade tüfeğiyle yaşamına son verdi.

Tekke’nin, bugün öğle saatlerinde G-3 tüfeği ile başına ateş ettiği ileri sürüldü.

Mehmet Sefa Gölgü

Ölüm Tarihi: 03.09.2010

Erzincan’ın Refahiye İlçesi’ne bağlı Gümüşakar Jandarma Karakol Komutanlığı’nda askerlik görevini yapan 20 yaşındaki Er Mehmet Sefa Gölgü, piyade tüfeği ile yaşamına son verdi. Alınan bilgiye göre olay önceki gün saat 19.45’te meydana geldi. Refahiye İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı Gümüşakar Jandarma Karakol Komutanlığı’nda askerlik görevini yapan Van’ın Erciş nüfusuna kayıtlı Jandarma Er Mehmet Sefa Gölgü, tüfeğiyle intihar etti. Olayla ilgili olarak 3’ncü Ordu Komutanlığı Askerî Savcılığı ve Refahiye Cumhuriyet Savcılığı’nca soruşturma başlatıldı.

Sercan Yazar

Ölüm Tarihi: 25 Ağustos 2010


Hakkari Şemdinli’de nöbet değişimi esnasında ateş alan tüfekten çıkan merminin isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden piyade er Sercan Yazar (22), son yolculuğuna uğurlandı.

Geçtiğimiz gün, Hakkari’ye bağlı Şemdinli’deki kışlasında nöbet değişimi sırasında ateş alan tüfekten çıkan kurşun, Yalovalı piyade er Sercan Yazar’a isabet etmişti. Olay sonrasında hayatını kaybeden asker, Yalova’da gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Cami avlusuna getirilen askerin naaşına sarılan anne Hüsniye Yazar dakikalarca gözyaşı döktü. Askerin babası Yener Yazar’ın ise ayakta durmakta zorlandığı görüldü.

Celal Timur

Ölüm Tarihi: 22 Ağustos 2010

Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı’nda askerlik yapan Bitlis nüfusuna kayıtlı er Celal Timur’un “intihar” ettiği iddia edildi.

Alınan bilgilere göre, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı’nda askerliğini yapan Bitlis nüfusuna kayıtlı er Celal Timur’un nöbet tuttuğu kulübede ölü bulundu. Er Timur’un silahını çenesine dayayıp ateşlediği iddia edildi.

Rıdvan Süren

Ölüm Tarihi: 15 Ağustos 2010

Ergani İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan erler Üstün Acar ve Rıdvan Süren arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle kavga başladı. İkisi de Adanalı olan askerlerin sabah 07.00’de başlayan sözlü tartışması cinayetle sonuçlandı. Acar’ın kurşunlarına hedef olan Süren hayatını kaybetti.

Enes İşçen

Ölüm Tarihi: 21 Ağustos 2010

Hakkâri’in Çukurca ilçesine bağlı Çığlı bölgesinde serbest birlikte görev yapan 8 aylık asker Enes İşçen’in ölüm haberi geldi.

Aslen Muşlu olan İşçen’in İstanbul’da yaşayan ailesine Enes’in PKK tarafından kurulan pusuda çatışarak şehit edildiği söylendi. Muş’taki akrabalarına ise Enes’in mayına basarak şehit olduğu belirtildi. Cenaze, önceki gün İstanbul’a getirilerek aileye teslim edildi.

Enes İşçen’in cenazesi  öğle namazında Ataköy 5. Kısım Camisi’ne getirildi. Askeri yetkililerin ‘askeri tören düzenlenecek’ uyarısı üzerine cenaze ikindi namazına kadar bekletildi. Ancak ikindi namazında da askeri tören düzenlenmedi. Askerin nasıl öldüğü konusunda ailesine resmi bir açıklama yapılmaması ve şehit olduğu bilgisine rağmen askeri tören düzenlenmemesi kafaları karıştırdı. Ayrıca askerin cenazesi Edirne Şehitliği yerine ailesinin yaşadığı Kıraç’a defnedildi. İşçen’in ölüm raporunda ise başına kurşun isabet ettiği bilgisi yer alıyor. Askeri yetkililer İşçen’in ölüm sebebi hakkında aileye tam bir bilgi vermezken, konuyla ilgili tahkikatın devam ettiği belirtildi. Aile ise resmi bir açıklama bekliyor.
Zaman

Cihan Alışır

Ölüm Tarihi: 07 Ağustos 2010

Şırnak’ta intihar ettiği ileri sürülen Cihan Alışır’ın (21) ailesi çocuklarının öldürüldüğünü belirttiler.

Şırnak’ta terhisine 99 gün kala intihar ettiği ileri sürülen Alışır’ın cenazesi toprağa verildi. Oğlunun intihar etmediğini belirten anne Nazmiye Alışır, “Uzman çavuş olmak isteyen askerliğini severek yapan bir asker canına nasıl kıysın” diye konuştu.
Baba Mustafa Alışır ise, “99 günü kalan bir asker ve aynı zamanda uzman çavuş olmak isteyen bir asker nasıl intihar edebilir? Bunda kesin başka bir şeyler var. Askeri savcıdan öğrendiğimize göre oğlum Irak sınırından geldikten sonra yatakhaneye gitmişler. Yatakhaneye gelen komutanları görevden gelenlerin ertesi gün görev için kaldırılmasını söylemiş. Bunu üzerine oğlum ‘haksızlık değil mi bu komutanım’ diyerek komutana seslenmiş. Ve daha sonra komutanı oğlumu da alarak bölük komutanının yanına gitmiş ve tutanak tutmak istemiş. Bunun üzerine bölük komutanları da ‘yarın gelip tutanak tutalım’ demiş. Daha sonra oğlum yatakhaneye gitmiş. Sabah da sağ göğsünden vurulmuş bir şekilde bulunmuş. Soruyorum şimdi size uzman çavuş olmak ve askerliğini uzman çavuş olarak devam ettirmek isteyen biri kendi canına nasıl kıyar? Böyle bir şey yoktur. Oğlum canına kıymamıştır” dedi.
Amca Tuncay Alışır da yeğeni Cihan Alışır ile olaydan birkaç saat önce telefonla görüştüklerini belirterek şöyle konuştu: “Hiçbir sorunu yoktu, şikayeti yoktu. Sesi biraz kötü geliyordu. Ne oldu diye sordum ‘yok bir şey’ dedi. Daha sonra ailesiyle görüştü telefonu kapattık. Sabah da bu olayın gerçekleştiğini duyduk. Savcılar ilk raporda bu intihar değil dedi. Daha sonra da intihar bu dediler. Bu olay şu anda savcılık tarafından soruşturulmakta. Bu olayın çözülmesini istiyoruz” diye konuştu.

Fuat Özdemir

Ölüm Tarihi: 3 Ağustos 2010

Bitlis’in Tatvan ilçesinde akşam saat 20.30 sıralarında sahile giden 6. Mekanize Zırhlı Tugayında görevli Fuat Özdemir (40) intihar etti. Kafasına tek el ateş ederek intihar eden Uzman Çavuş Özdemir’in olay yerinde yaşamını yitirdiği öğrenildi. Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken,  uzman çavuşun ailevi sorunlardan dolayı intihar ettiği iddia edildi.

Ali Arslan

Ölüm Tarihi: 19 Ağustos 2010

Hakkari’de askerlik yapan Erzincanlı Ali Arslan Alevi olduğu ve Ramazan orucu tutmadığı gerekçesiyle başka bir asker tarafından öldürüldü.

20 yaşındaki Ali Arslan, acemi birliğini yaptıktan sonra, usta birliğini yapmak icin Hakkari ‘ye gitti. Ali Arslan alevi olduğu icin, sürekli diğer askerler tarafından hor görüldüğünü, rahatsız edildiğini, ailesiyle yapılan telefon görüşmelerinde ailesine sürekli bildirdi.

15 Ağustos günü, kışlada Ramazan orucu tutmadığı gerekçesiyle,bir asker tarafından başından vurularak öldürülen Ali Arslan’ın cenazesi Erzincan’a bağlı Palanga Köyüne getirildi.

Alınan bilgilere göre askeri komutanlarca, olayın çatışma esnasında gerçekleşmediği, bir asker tarafından bilerek öldürüldüğü gerekçesiyle, haberin basına yayılması engellenmiş ve olayın sessizce örtbas edilmesi sağlanmıştı.

Ailesinin büyük ısrarına rağmen, Ali Arslan’ın yüzü ailesine gösterilmedi. Sadece ayaklarının annesi tarafından görülmesine izin verildikten sonra, Ali Arslan’ın cenazesi toprağa verildi.

İbrahim Demir

Ölüm Tarihi: Mart 2010

20 yaşındaki asker, Urfa Suruç doğumlu İbrahim Demir’in ‘intihar ettiği’ ailesine iletilir. İbrahim Demir’in annesi oğlunun ‘intihar ettiğini’ Newroz alanında öğrenir; ‘Bize yanlış bilgi verdiler. Yaralıyken dört saat müdahale ettiklerini söylüyorlar. Ama tabuta koyup gönderdikten sonra bize haber verdiler” diyerek oğlunun intihar ettiğine inanmadığını söyledi.

Serkan Göçmen

Ölüm Tarihi: 08 Şubat 2010

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 2’inci İç Güvenlik Tugayında görev yapan bir asker intihar etti…

Alınan bilgiye göre Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki 2‘inci Motorize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı birlikte askerliğini yapan Ankara doğumlu Serkan Göçmen’in (21) saat 02:00 sularında intihar ettiği iddia edildi. Olayla henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak son dönemlerde Kürdistan’da görev yapan askerlerin şüpheli ölümleri dikkat çekiyor.

<!– /* Font Definitions */ @font-face {font-family:”Cambria Math”; panose-1:2 4 5 3 5 4 6 3 2 4; mso-font-charset:1; mso-generic-font-family:roman; mso-font-format:other; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:0 0 0 0 0 0;} @font-face {font-family:Calibri; panose-1:2 15 5 2 2 2 4 3 2 4; mso-font-charset:162; mso-generic-font-family:swiss; mso-font-pitch:variable; mso-font-signature:-520092929 1073786111 9 0 415 0;} /* Style Definitions */ p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal {mso-style-unhide:no; mso-style-qformat:yes; mso-style-parent:””; margin-top:0cm; margin-right:0cm; margin-bottom:10.0pt; margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:”Calibri”,”sans-serif”; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:”Times New Roman”; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoChpDefault {mso-style-type:export-only; mso-default-props:yes; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-fareast-font-family:Calibri; mso-fareast-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-bidi-font-family:”Times New Roman”; mso-bidi-theme-font:minor-bidi; mso-fareast-language:EN-US;} .MsoPapDefault {mso-style-type:export-only; margin-bottom:10.0pt; line-height:115%;} @page WordSection1 {size:612.0pt 792.0pt; margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt; mso-header-margin:35.4pt; mso-footer-margin:35.4pt; mso-paper-source:0;} div.WordSection1 {page:WordSection1;} –>
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:”Normal Tablo”;
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:””;
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin-top:0cm;
mso-para-margin-right:0cm;
mso-para-margin-bottom:10.0pt;
mso-para-margin-left:0cm;
line-height:115%;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:11.0pt;
font-family:”Calibri”,”sans-serif”;
mso-ascii-font-family:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-fareast-font-family:”Times New Roman”;
mso-fareast-theme-font:minor-fareast;
mso-hansi-font-family:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;
mso-bidi-font-family:”Times New Roman”;
mso-bidi-theme-font:minor-bidi;}

08 Şubat 2010 / 19:00

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 2’inci İç Güvenlik Tugayında görev yapan bir asker intihar etti…

Alınan bilgiye göre Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki 2‘inci Motorize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı birlikte askerliğini yapan Ankara doğumlu Serkan Göçmen’in (21) saat 02:00 sularında intihar ettiği iddia edildi. Olayla henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak son dönemlerde Kürdistan’da görev yapan askerlerin şüpheli ölümleri dikkat çekiyor.

Ahmet Altunoğlu

Ölüm Tarihi: 3 Mayıs 2010

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde PKK kurşunu ile yaşamını yitirdiği açıklanan teğmen Ahmet Altunoğlu’nun vücudundan çıkan mermi çekirdeğinde yapılan kriminal inceleme, asker kurşunuyla ölüm şüphesini iyice güçlendirdi.

Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında Abalı Jandarma Karakolu yakınlarında yaşamını yitiren Samsunlu Piyade Teğmen Ahmet Altunoğlu’nun şüpheli ölümüyle ilgili soruşturma genişletildi.

‘Özel’ ve ‘rütbeli’

Sabah gazetesi muhabiri Özgür Cebe’nin haberine göre, askeri hastanede savcı nezaretinde yapılan otopside çıkarılan mermi çekirdeği, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı’nda incelendi.

Soruşturmayı yürüten Diyarbakır Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen raporda, parçalanmış metal artıkları haline gelen mermi çekirdeği çapının 5-56 olduğu, bu çekirdeğin ‘HK-33’ ve ‘M-16’ piyade tüfeklerinde kullanıldığı kaydedildi.

Söz konusu tüfekler genellikle Jandarma Komando Özel Harekât Birliği’nde görev alan rütbeli askerler ile Piyade Tugay Komutanlıkları bünyesinde görev alan ‘bordo bereli’ diye bilinen, ‘kontrgerilla’ olarak adlandırılan Özel Kuvvet Komutanlığı’na bağlı timlerce kullanılıyor.

PKK üstlenmemişti

Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında gerillaların açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdiği açıklanan, piyade teğmen Ahmet Altunoğlu’nun ölümü ile ilgili Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı.

Soruşturma başlama nedeni, PKK’nin “Bizimle ilgisi yok. Olay operasyondan dönen askerlere karakol güçlerince ateş açılması ve kendi aralarında çıkan çatışma sonucu olmuştur” açıklaması ve olay yerinde bulunan 213 boş kovan arasında yabancı menşeli olmamasıydı.

T. K

Ölüm Tarihi: 1 Haziran 2010

Sivas’ta vatani görevini yapmakta olan T.K (22) sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle dün gece intihar etti. Bunalımda olduğu öğrenilen askerin olay yerinde hayatını kaybettiği anlaşıldı.

T.K’nın cenazesi ambulansla otopsi yapılmak üzere Cumhuriyet Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna kaldırıldı. Otopsinin ardından cenazenin ailesine verileceği öğrenildi.

Atilla Nomak

Ölüm Tarihi: 18 Haziran 2010

Kocaeli’nin Gölcük İlçesi’nde Donanma Komutanlığı Deniz Üssü’nde Atilla Nomak adlı askerin sırasında intihar ettiği ileri sürüldü. Manisalı olduğu belirtilen Atilla Nomak nöbet sırasında başına dayadığı silahıyla intihar ettiği iddia edildi.

Metin Ekinci

Ölüm Tarihi: 16 Haziran 2010

Dersim’in Pülümür İlçesi’ne bağlı Küllü Jandarma Karakolu’nda askerlik yapan Muş nüfusuna kayıtlı er Metin Ekinci‘nin, göğsüne dayadığı silahla intihar ettiği iddia edildi.

Hamza Deniz

Ölüm Tarihi: 15 Haziran 2010

Zonguldak Devrek 2. Jandarma Eğitim Komutanlığı’nda askerliğini yaparken önceki gün intihar ettiği ileri sürüldü. Asılı olarak bulunan Mardin Dargeçit nüfusuna kayıtlı 1986 doğumlu Hamza Deniz’in 17 günlük askerdi.

Emrah Demiral

Ölüm Tarihi: 07.06.2010

Mardin 7. Piyade Alay Komutanlığı’na bağlı Mürsel Karakolu’nda vatani görevini yapan Emrah Demiral’ın intihar ettiği bildirildi.

Ailenin Dilinden

Demirel’in ölümüyle ilgili ailesine, önce “intihar etti” denildi, ardından “arkadaşının elindeki silah yanlışlıkla patladı” açıklaması yapıldı. Ancak, otopsi, olay yeri inceleme raporları ve tanık ifadeleri çelişkili. Askeri Savcılık, “intihar” olarak tutanak tutarken, görgü tanığı askerler Demirel’i Fikret Baran adlı askerin vurduğunu belirtiyor. Öte yandan, Adli Tıp raporunda iki kurşun deliği geçiyor ancak savcılık bir boş kovan bulmuş.

‘Çocuklarımızı paket yapıp bize veriyorlar’

Tüm bu çelişkiler nedeniyle Emrah Demirel’in ailesi, yapılan açıklamalara inanmıyor. ETHA’ya konuşan amca Nusret Demirel, “Olay çok organize. İntihara inanmıyoruz. Bu işin peşini bırakmayacağız, gerekirse davayı AİHM’e taşıyacağım” dedi.

Ankara’da yaşayan Nusret Demirel, özellikle son dönemde “şüpheli asker ölümlerinin” arttığına dikkat çekti, “Fakat bu duruma öyle alışmışlar ki çocuklarımızın cenazelerini alıp otopsi yapıyorlar, paket halinde hazırlayıp bize veriyorlar. Cenaze sahiplerine ‘başın sağ olsun’ diyorlar, onlar da ‘sağ ol’ diyor. Yok yere o gençler toprak altında yok olup gidiyor” dedi.

Önce intihar sonra kaza

“Aynısını bize de yapacaklardı” diyen amca Demirel, askeri yetkililerin yeğeninin ölümünün ardından kendilerini aradığını ve intihar olduğunu söylediklerini aktardı. Nusret Demirel, şöyle devam etti: “Ben de doğru olmadığını, yeğenimin askerliğinin bitmesine 45 günü kaldığını, onu intihara sürükleyecek kötü bir alışkanlığı ya da bir durumu yok dedim. Ama siz vurduysanız intihar süsü veriyorsanız o zaman biz gelinceye kadar cenazemize ellemeyin dedim. O zamana kadar intihar diyen kişi benim bu sözüm üzerine hemen ‘Arkadaşıyla şakalaşmış, kazaen isabet etmiş’ dedi.”

Bu açıklama üzerine şüphelerinin arttığını dile getiren amca Nusret Demirel, hemen Diyarbakır’a yola çıktıklarını söyledi. Yeğeninin cenazesinin Diyarbakır Askeri Hastanesi morguna “atıldığını” söyleyen Demirel, askeri yetkililerden kimsenin hastaneye gelmediğini, kendilerini hastane personelinin karşıladığını aktardı.

‘Fidanimi testereyle doğramış, paketlemişsiniz’

Amca Nusret Demirel yanlarına bir albayın geldiğini belirterek yaşananları şöyle anlattı: “Bir ambulans ve asker getirmişlerdi zaten paketi de hazırlamışlardı. Bize vermek istediler kabul etmedik. Yanıma gelen albay, ‘başın sağ olsun ambulansınız hazırlanmış’ dedi. Ben sizden ambulans almaya gelmedim. Size bir fidan vermiştim, bu fidanın suyunu verecektin, çapasını yapacaktın, etrafını belleyecektin bunu büyütüp meyve zamanına getirecektin. Yarın bu ağacın altında 100, 200 kişi gölgesinde barınacaktı. Ama maalesef siz testereyi almış doğramışsınız, parça parça yapmışsınız. Bir de paket yapmışsınız bana veriyorsunuz.”

Albayın “Benim askerlerim yapmadı bu paketi” dediğini belirten Demirel, “O zaman niye bekliyorsunuz. Ben bu kuzuyu bir sürüye teslim etmiştim bu sürünün çobanı vardı. Siz değilseniz o zaman o çoban gelsin dedim” diye konuştu. Amca Nusret Demirel, bu diyaloğun ardından albayın da kendisine “Arkadaşı nöbet yerine gitmiş, eline silahı almış mekanizmayı çekmiş mermiler yere düşmüş. Şarjörü çıkarmış ateş edince kazaen isabet etmiş” açıklaması yaptığını söyledi.

Üç ayrı ifade olduğunu belirten Demirel, “Bu iş çok organize bir şekilde olmuş. Ama ifadeleri birbirini tutmuyor. Zamanları, anlatımları, yerleri farklı söylüyorlar” dedi.

Nusret Demirel, Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Savcısı Murat Sevim’in kendisine, “Bana da intihar dediler. İntihar olarak geçirecektim dosyaya ama çocuk ölünce intihar olarak geçirmedik” dediğini aktardı.

‘Vatan insanla sağ olur’

Amca Demirel olayın ardından alay komutanı ile yaptığı ilginç konuşmayı şöyle aktardı: “Ben şehit kelimesini kullandım. Alay komutanı ‘Biz şehit diyemeyiz. İleriki süreçte Genelkurmay’ın vereceği karara bağlı’ dedi. ‘Bunun taktirini allah verir, eğer bir mazlum nöbet yerinde zalimler tarafından kurşunlanıyorsa, şehadet şerbetini içmiş demektir. Bu durumda Genelkurmaya bırakmamıştır’ dedim. Bu çocuk nöbet esnasında 74 milyon insanın yatak odasının anahtarıydı. Kurşun yediği sırada umarım ki 74 milyon insan kendi yatak odasının kapısını işitmiştir.”

Amca Nusret Demirel, “Halkımız alışmış kendilerine verilen tabuta karşılık vatan sağ olsun diyor. Vatan niye sağ olsun? Ben sağ olmadıktan sonra vatan sağ olsa ne olacak ki? Vatan insanla sağ olur. Şimdi olayı Van’lı bir askerin üzerine yıkmak istiyorlar. Kellem gitse dahi olayın sonunu bırakmayacağım. Bu olayın aynısını 10 yıl önce yaşadım. Bizim köyde bir asker öldü, yine aynı açıklamalar yapıldı. Şimdi o asker benim yeğenimle yan yana yatıyor” dedi.

İlk ifade

Görgü tanıklarının ifadeleri ve raporların çelişkili olması, Demirel ailesinin şüphelerini arttırıyor.

Er Mehmet Çetin, Emrah Demirel’in Mürsel Piyade Hudut Karakolu’nda 6 Haziran’da nöbet kulübesinde beklediği sırada yanına arkadaşı Fikret Baran’ın geldiğini, Demirel’in yerde duran G3 piyade tüfeğini alan Baran’ın, silahın kurma kolunu birkaç defa çekip bıraktığını anlattı. Çetin, “Bu sırada mermiler yere düşünce Baran, şarjörü de çıkartarak yere bıraktı. Şakalaşmak için silahı Demirel’e doğrultan Baran tetiğe bastı, kurşunun isabet etmesiyle Demirel kanlar içerisinde yere yığıldı” dedi.

Er Mehmet Çetin de “Fikret Baran, oynarken silahın kurma kolunu 3-4 defa çekip bıraktı. Bu esnada şarjör dolu olduğu için mermiler dışarı fırlıyordu. Son olarak silaha takılı şarjörü çıkardı ve bir sefer kurma kolu çekip bıraktı. Alım yatağını boş zannederek Emrah Demirel’e çevirip ateş etti” diye konuştu.

Raporlar çelişkili

7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından hazırlanan raporda ise “Demirel’in nöbetçi olduğu nizamiyede, silahıyla kendisini kasığından yaraladığı, saat 20.40’da hayatını kaybettiği” belirtildi.

Adli Tıp ise yaptığı incelemede Demirel’in karın altı kısmında bir kurşunun vücuda girerek arka taraftan çıktığı, aynı bölgenin iki santimetre altında ise başka bir kurşun deliğinin olduğu, bunun ise cilt altı kısmında diğer delikle bağlantısı olduğunu tespit etti. Mardin Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında ise bir boş kovanla bir mermi çekirdeği bulunduğu belirtildi.

Olayın ardından er Fikret Baran tutuklanarak cezeavine gönderildi.

TK

Ölüm Tarihi: 2 Haziran 2010

Sivas Temeltepe Kışlası’nda vatani görevini yapmakta olan T.K (22) sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle dün gece intihar etti. Bunalımda olduğu olduğu iddia edilen askerin olay yerinde hayatını kaybettiği anlaşıldı.

Mesut Yücel

Tarih bilinmiyor/(Bilgi 12 şubat 2010 tarihli)

Konya’nın Meram ilçesindeki Merkez Komutanlığı’nda askerlik yaparken intihar ettiği öne sürülüyor. Ailesi Adana’nın Hürriyet Mahallesinde oturuyor.